Blogumu yeni açtım ve muhtemelen şayet okunursa bu yazım belkide ben yazdıktan çooookk sonra okunacak :) Şuan saat 06.55 ve saat 15.00te sınavım var, çalışmaktan bunaldığım için biraz kafa dağıtayım dedim. (Zaman olarak aşağıda farklı yazıyormuş şimdi farkettim..) İlk yazım da şu aralar haşır neşir olduğum kızıl saçlarımla ilgili olacak. Keyifli okumalar :)
Öncelikle kızıla aşığım.. Gerçekten muhteşem bir renk, yani beylerin boşuna zaafı değil. Ve benim çocukluk aşkım kızıl saçlar.. Daha öncelerinden ( ergenlik zamanları:) ) bir iki kez kına koyduğumdan az çok kızılın bende nasıl duracağını tahmin ediyordum. Anlık cesaretle yaklaşık 1 ay önce hayatımın hataları listesine girebilecek bir hata yaparak saçlarımı hem kestirip hemde kızıla boyadım..
Başta ba-yıl-dım. Tabii akana kadar. Hem de çok kısa bir sürede maalesef. Bu uyarıları kızıl mağduru herkesten duymuştum da keşke ciddiye alsaydım. En büyük sorunlardan biri; boyanın tez akması.
İkinci büyük problem ise; her kıyafetimizle uyumlu olmuyoruz maalesef.. Saçlarım yüzünden birçok kıyafetimi rafa kaldırdım. Çünkü çok zıt düşüyor, olmuyor, olmuyor yani :/
En en en büyük problem ise; saçları yıpratmadan bu renkten kurtulmak maaalesef imkansıza yakın zorlukta. 'Ben kurtuldum, hemde saçım hiç yıpranmadı' diyenler var elbet ama bana pek inandırıcı gelmiyor niyeyse :) Bunun için defalarca açma yapmanız gerekebilir. Ha sürekli boyatıp da kurtulan var. Bunun için küllü tonlar kullanın ve içinde kızıl barındırmayan renk olmalı mutlaka. Ve kurtulmak için uzun bir süre gerekiyor en asgari zararla. Bkz 3-5 ay. Abartmıyorum, cidden öyle.
Velhasıl kelam, iyi düşünün kızlar hemde çoook iyi. Ben ettim siz etmeyin. Kendinize çok iyi bakın :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder